YARGITAY İÇTİHAT ÖZETLERİ - 2İÇTİHATLAR
T.C.
YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2010/14277
K. 2012/5371
T. 05.04.2012
· Sebepsiz Zenginleşme Davası
· Zamanaşımına Uğramış Çek
· Temerrüt Faizi
ÖZET: TTK’nın 726, 662 ve 663. Maddeleri uyarınca zamanaşımına uğrayan çeklerin hamili ya doğrudan temel borç ilişkisine dayanarak tahsil davası ya da TTK’nın 730/14.bendi yollamasıyla çeklerde de uygulama alanı bulan, aynı Yasa’nın 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası açmalıdır.
Konuyu özel olarak düzenleyen sözü edilen maddede, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu türden bir alacak davasında hangi tarihten itibaren temerrüt faizi talep edilebileceği hakkında açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, davanın sebepsiz zenginleşme ilkelerine dayalı olduğu kuşkusuz bulunmaktadır. O halde, uyuşmazlığın çözümünde bu hukuki dayanağın ilkelerinden yararlanılması gerekir. BK’nın 61.ve onu izleyen maddelerinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme taleplerinde, ana alacağa sebepsiz zenginleşmenin meydana geldiği tarihten itibaren temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği uygulamada kabul edildiğine göre, TTK’nın 644.maddesine dayalı davalarda da, sebepsiz zenginleşmenin vaki olduğu tarihten itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekir. Dava konusu, kambiyo senetleri de çek niteliğinde olduğuna göre, sebepsiz zenginleşmenin oluştuğu tarih, şayet çek ibraz edilmiş ise ibraz günü, ibraz edilmemiş ise ibrazı gereken son gün olarak kabul edilmelidir.
(6762 s. TTK m.644, 662, 663, 726, 730/14)
(818 s. BK m.61)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/1820
K. 2012/18946
T. 04.06.2012
· Şikâyet
· Çeklerde Zamanaşımı
· İcranın Geri Bırakılması
ÖZET: TTK’nın 730.maddesinin göndermesi ile çekler hakkında uygulanması gereken aynı Kanun’un 663.maddesine göre, zamanaşımını kesen işlem her kim hakkında vaki olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder. İcra takibinin diğer borçlusu hakkında yapılan zamanaşımını kesen işlemlerin şikâyetçi borçlu yönünden hüküm ifade etmesi mümkün olmadığından TTK’nın 726.maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuşsa müşteki borçlunun zamanaşımı şikâyetinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
(2004 s. İİK m. 16,33/a, 71, 170/b)
(6762 s. TTK m. 663, 726, 730)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/5394
K. 2011/22099
T. 15.11.2011
- Kamulaştırmasız Elatma Nedeniyle Tazminat
- Faiz
Özet: Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin ilamlarda; ilamın kesinleştiği tarihe kadar yasal faiz, kesinleşme tarihinden sonraki dönem için ise hüküm altına alınan tazminatlara Anayasa’nın değişik 46/son maddesi hükmü uyarınca kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmalıdır.
(2709 s. Anayasa m. 46/son)
(3095 s. Faiz K. m. 1)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/10479
K. 2011/12688
T. 15.09.2011
· Tapu Kaydının Satıştan Sonra İptali
· Zapta Karşı Tekeffül
· Gerçek ve Güncel Müspet Zarar
· Denkleştirici Adalet İlkesi
ÖZET: Mevcut ayıp ister sübjektif bir haktan, isterse objektif bit hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumluluk da alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Geçerli satış işlemlerinde satıcının, zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca alıcının gerçek ve güncel müspet zararından sorumlu olacağı ve Denkleştirici adalet ilkesinin ancak geçersiz satışlarda uygulanacağı gözetilmelidir.
(743 s. MK m. 634( (mülga)
(818 s BK m. 189, 213, 217)
(2644 s. Tapu K. m.26)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13698
K. 2012/3596
T. 22.02.2012
· İtirazın İptali
· Tüketici Mahkemesi’nin Görevi
· Tüketici Kredisi
ÖZET: Bir Hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Yani tüketici mahkemesinin görevi belirlenirken tarafların sıfatına bakılması gerekmektedir. Ayrıca tüketici mahkemelerinin sadece geçerli sözleşmelerde görevli olduğuna ilişkin yasada da bir hüküm yoktur. 4077 sayılı Yasa’nın 30.maddesi delaletiyle tüketici mahkemeleri gerektiğinde genel hükümleri uygulamak suretiyle de uyuşmazlığı çözmek zorundadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir.
(4077 s. TKK m. 1,2,3,23,30)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONBEŞİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2010/7371
K. 2011/7197
T. 06.12.2011
· Eser Sözleşmesi
· Seçimlik Ceza
· Eksik İşler Bedeli ve Cezai Şart Alacağı
ÖZET: Akdin ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmek üzere kararlaştırılan tazminat BK’nın 158/I.maddesinde düzenlenen seçimlik ceza niteliğindedir. Seçimlik ceza istenebilir hale gelince, alacaklı ya ifayı talep edecek veya ifa menfaati yerine geçen seçimlik cezayı isteyebilecektir. Alacaklının ifayı talep etmesi halinde seçimlik cezayı istemesi mümkün değildir. Yine eserin sözleşmede kararlaştırılan süre içinde tamamlanıp teslim edilmemesi halinde sözleşmeyi feshetmeyen alacaklı BK’nın 106/II. maddesine göre ifayı bekleyerek gecikmeden doğan zararlarını da borçludan isteyebilir.
(818 s. BK m. 106/II, 158/I, 355)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONYEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/340
K. 2012/1955
T. 21.02.2012
· İstihkak Davası
· Davanın Konusuz Kalması
ÖZET: Dava konusu haczin yargılama sırasında kaldırılması halinde konusu kalmayan dava hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” kararı verilmesi yerinde olup, bu halde yargılamaya devam olunarak davada haksız olan taraf belirlenerek aleyhine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekir.
(2004 s. İİK m. 99)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONYEDİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/2006
K. 2012/3125
T. 14.03.2012
· İstihkak Davası
· Dava Değeri
ÖZET: İstihkak davaları basit yargılama usulüne tabi olup, dava değeri üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının 1/4' ünün başlangıçta alınması gerekir. Hacizde dava konusu soğuk hava deposunun değeri tespit edilmediğinden, mahkemece re’sen belirlenmesi, bundan sonra hacizli malın değeri ile alacak miktarından hangisi az ise dava değerinin ona göre tayini gerekir.
Haczin borçlunun eski adresinde yapılması, ödeme emrinin burada tebliğ edilmesi karşısında mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekir. İspat yükü altında olan üçüncü kişi, yasal karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir.
Davacı, borçlu şirketin yönetim kurulu başkanının da babası olup, borçlu ile aynı alanda faaliyet göstermektedir. Takip ve borç tarihlerinden sonra alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak hareket edildiği ve örtülü işyeri devri yapılmadığının kabulü ile istihkak iddiasının reddi gerekir.
(2004 s. İİK m. 99,97/11, 97/a)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONSEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/407
K. 2012/1146
T. 07.02.2012
· Kamulaştırma Bedelinin Tespiti ve Taşınmaz Malın İdare Adına Tespiti
ÖZET: Kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulu yapılardaki bağımsız bölüm satışlarında binanın niteliği, inşaat kalitesi, bağımsız bölümlerin iç düzeni, cephesi gibi hususlar satış fiyatının belirlenmesinde etkili olup, ortak yerlerden yararlanma oranı dâhil satış fiyatında dikkate alındığından bu gibi satışlarda binanın değeri satış değerinden düşülmüş olsa bile yanılgıya sebebiyet verecek nitelikte olduğundan arsa değerlendirmesinde emsal olamaz. Buna göre de hatalı değerlendirmeyi içeren raporun hükme esas alınamayacağının göz önünde bulundurulmamış olması isabetli değildir.
(634 s. KMK m. 46)
(2942 s. Kamulaştırma K. m.11/1)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONSEKİZİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/4854,
K. 2011/11118,
T. 01.11.2011
- Mecburi Hizmet Yükümlülüğünden Kaynaklanan Eğitim Giderinin Tahsili
Özet: Pratisyen hekim olan davalının, diyaliz eğitimi için gönderildiği hastanede, diyaliz eğitimi sonunda iki yıl çalışmak için taahhütte bulunması, noterde düzenlenen bu yüklenme senedinin hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini de ileri sürmemesi karşısında, davalının serbest iradesi ile davacı idareye böyle bir taahhütname vermesini yasaklayan yasal bir düzenleme olmadığından, taahhütname davalıyı bağlar. Davalı mecburi hizmetle yükümlüdür. Yerine getirmediği takdirde tazminattan sorumludur.
(657 s. DMK m. 224, 225)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
ONDOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
E. 2012/1885
K. 2012/5598
T. 04.04.2012
· Tanıma ve Tenfiz
· Nispi Harç
ÖZET: Tenfizi istenen yabancı hakem kararı belirli bir alacağın tahsiline yönelik olduğundan dava nispi harca tabi olup, tenfizi istenen karardaki alacak miktarının dava tarihindeki Türk Lirası karşılığı tespit edilerek, bu miktar üzerinden nispi karar ilam harcı alınması gerekir.
(492 s. Harçlar K. m. 16)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13008,
K. 2011/11516,
T. 13.10.2011
- Tapu Kaydının İptali ve Tescil
Özet: Davacı, Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapusunun iptalini tapu kaydına dayalı olarak talep ettiğine göre, dayanılan tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ile varsa revizyonları belirlenip, tapunun çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı ve kapsamı içerisinde kalıp kalmadığının, ayrıca tapu kapsamında kalsa dahi taşınmazın orman olup olmadığının usulünce araştırılması zorunludur.
5613 sayılı Yasa’nın 6/2. Maddesi uyarınca iskan mevzuatından doğan bütün davalarda uygulanması gereken 3667 sayılı Yasa’nın 3. Maddesine göre temlik tarihi ile tapulama tespit tarihi arasında bir yıldan fazla süre geçtiğinde ancak bedel isteğinde bulunulabileceği dikkate alınmalıdır.
(2510 s. İskan K.m. 23 (3667 değişik K.m.3))
(5613 s. K.m.6)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/17159,
K. 2012/1029,
T. 02.02.2012
· İş Kazası Sonucu Maddi ve Manevi Tazminat
· İş Güvenliğinin Sağlanması
· Usulsüz Tebligat
ÖZET: Hukuk hâkimi ceza davasında alınan kusur raporu ile bağlı olmayıp, kesinleşen maddi olgularla karar vermek durumundadır. İşveren, insan yaşamının kutsallığı çerçevesinde, iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak, bu hususta gerekli şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlüdür.
Dava dilekçesi ekli olarak çıkartılan tebligatın adreste güvenlik görevlisine tebliği usulsüzdür.
(1475 s. İş K.m. 77)
(1086 s. HUMK m. 73)
(506 s. SSK m. 81/9)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/6292
K. 2011/1212
T. 27.09.2011
· Feshin Geçersizliği
· İşe İade
· Acente
· Sıfat Yokluğu
ÖZET: Acente, ticari mümessil, ticari vekil, satış memuru veya hizmetli gibi tacire bağımlı olmayıp kendi faaliyet düzenini, çalışma saatlerini ve zamanını serbestçe tayin edebilip, kural olarak işletmenin masraflarını ve rizikosunu bizzat taşımalı, kendi personelini kendisi tayin etmeli, kendi ticari defterlerini tutmalı, müşterilerini kendisi seçmeli, işletmesini bağımsız bir tacir sıfatıyla işletmelidir.
Davalı şirket her ne kadar acentelik sözleşmesi ile işyerinin dava dışı bir şahsa devredildiğini iddia ediyor ise de; davalı şirket ile dava dışı kişi arasında yapılan acentelik sözleşmesinin yasaya uygun olmadığı, davalı şirketin daha önce çalışan kişi ile acentelik sözleşmesi yaptığı ve acente olarak gösterilen kişinin personelini tayin etme, işten çıkarma yetkisi bulunmadığı, yönetim hakkının davalı şirkette olduğu, acente olarak gösterilen kişinin bağımsız bir tacir sıfatıyla hareket etmediği anlaşıldığından, davacı işçi başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi olup, davanın taraf sıfatı yokluğundan reddi isabetsizdir.
(6762 s. TTK m. 116)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİİKİNCİ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/1014
K. 2011/3133
T. 20.10.2011
- Feshin Geçersizliği
- İşe İade
- İş Güvencesi
Özet: İş güvencesinden yararlanabilmek için en az altı aylık kıdeme sahip olmak gerekir. Altı aylık süre, aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süre birleştirilerek hesaplanır. Davacının davalı işverene ait işyerindeki önceki çalışması belirsiz süreli iş sözleşmesi olup, bu döneme ilişkin alacak ve tazminatlarının ödendiği, daha sonra yeniden iş sözleşmesi imzalanarak yeni bir çalışma döneminin başlatıldığı, altı aylık kıdem süresinin hesaplanmasında alacak ve tazminatları ödenen önceki dönemin dikkate alınmayacağı gözetilmelidir.
(4857 s. İş K. m. 17, 18, 20/3)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
E. 2011/1756
K. 2011/2350
T. 06.12.2011
· Ortaklık Süresince Davalı Kooperatife Ödenen Aidatların İadesi
· Bilirkişi Raporları
ÖZET: Mahkemece, bilirkişi incelemesinin yeterli görülmemesi halinde ek rapor alınması ya da yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir. Kooperatiften ayrılan başka ortaklarca da davalı kooperatife yönelik aidat istemiyle başka davaların da bulunduğu dikkate alınarak, genel kurul tarihi itibariyle ayrılan tüm ortaklara yapılacak ödemelerin bu tarih itibariyle kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği değerlendirilmelidir. Davacının istifasından sonra, kooperatife çok sayıda ortak alındığından, alınan ortakların doğrudan davacının ortaklık payı yerine alınıp alınmadığı üzerinde durulması, davacının ortaklık payı yerine ortak alınmış ise, çıkma payının davacıya derhal ödenmesi gerekli olup, bu durumda erteleme kararından davalı yararlanamayacaktır. Davacının payı yerine yeni ortak alınmamış, davacının payı dışında boş olan üyelik paylarının biri yerine yeni ortak alınmış olsa bile, yeni ortaklardan alınan aidat ve gelirlerle kooperatifin mali durumunda değişiklik olup olmadığı da değerlendirilerek karar verilmesi gerekir.
(6100 s. HMK m. 266, 281, 282)
(1086 s. HUMK m. 275, 286, 283)
___________________________________________________________________________________________
T.C.
YARGITAY
YİRMİÜÇÜNCÜ HUKUK DAİRESİ
E. 2012/670
K. 2012/1352
T. 24.02.2012
- İflasın Ertelenmesinin Uzatılması
- Tedbir Kararı Verilmesi
- Yasa Yollarının Tüketilmesi
Özet: Mahkemece, daha önce verilen bir yıl iflasın ertelenmesi kararının vaki temyiz üzerine araştırmaya yönelik olarak bozulması üzerine henüz karar kesinleşmeden, tüm yasa yolları tüketilip sonuçlandırılmadan, yeniden iflasın ertelenmesinin uzatılması talebinin incelenmesi isabetli değildir.
Daha önce açılan ve ihtiyati tedbir kararı ile iflasın ertelenmesine dair hükmün temyizi üzerine Yargıtay’ca bozulması halinde, o dosya ile ilgili karar düzeltme dahil tüm yasal yollar tüketilinceye kadar ilk dosyada verilen tedbir kararları devam eder.
(6100 s. HMK m. 397/2)
(6762 s. TTK m. 324)